Sağlığımızı korumanın bilinen en etkili yolu aktif bir yaşam tarzı sürmektir. Bu her yaş grubu için geçerlidir. Geleceğimizin teminatı çocuklarımızın sağlığı ailelerinin olduğu kadar bizlerin de birincil önceliğidir. Ailelerin sağlıklı bireyler olarak yetiştirmek istedikleri çocuklarının aktivitelerini arttırmak için onları bir spora yönlendirmek istemeleri çok doğru bir düşüncedir. Bununla birlikte ailenin yönlendirmesi her zaman istendiği kadar iyi sonuç vermeyebilir. Neden çocuklar başladıkları sporda kendilerine yeterli faydayı sağlayamaz? Neden “yeterince” başaramaz? Neden erken bırakır veya süreklilik sağlayamaz? Ya da hiç istemediğimiz şekilde neden sık iskelet sistemi rahatsızlığı yaşar?

Çocuklar spor yapmalı mı? Niçin Spor Yapmalı?

Aktif hayat biçimi her yaşta olduğu gibi çocukluk çağında da sağlıklı olmanın bir yoludur. Covid pandemisi sırasında her yaştan çocuğun ciddi oranda azalan aktiviteleri nedeniyle sosyal, ruhsal ve fiziksel olarak olumsuzluklar yaşadığını biliyoruz. Alınan fazla kilolar, vücut şeklindeki değişiklikler ve sosyal ortamlarda olamamanın ruhsal olumsuz etkileri çocuklarımızın sağlığını bozdu.
Çocukluk çağında yapılan sporun vücut koordinasyonunu erken edinme, kemik-eklem normal gelişimine olumlu katkıları, kasların kuvvetli ve dengeli olması ve kilo kontrolü gibi avantajları vardır. Yine özellikle uygun takım sporlarının ileriki hayatta birlikte çalışmayı destekleyen bir unsur olduğu bilimsel gerçektir. Spora katılım çocukların okul çağı akademik başarılarını, duygusal gelişimlerini ve bilişsel kapasitelerini doğrudan olumlu etkiler.

Spora ne zaman, hangi spor ile başlanmalı?

Her spor her yaş ve çocuk için uygun olmayabilir. Özellikle dört yaş öncesinde çocukların hareket eden cisimleri takip etme ve vücudu koordinasyonlu şekilde kullanma becerileri tam gelişmemiş olacağı için bu durumlarına uygun aktivitelere katılmaları daha sağlıklıdır. Dört yaş öncesi en uygun aktiviteler otur-kalk, zıplama ve koşma içeren oyunlar, yüzme ve koşu gibi bireysel sporlar, topa vurma veya atılanları tutma şeklinde hareketleri içermelidir. Takım sporları, sıra bekleme-paylaşma gerektiren sporlar bu yaş grubunda pek önerilmez.

Okula başlama ile organizasyon içinde hareket etme, direktifleri yerine getirme becerileri artar, 5-9 yaş arası çocuklarda vücut koordinasyonu ve kas güçleri topla oynanan ve alet kullanılarak yapılan sporlara yatkınlığın belirlenmesine yardım eder. Bu yaş grubunda yüzme, tenis, fırlatma sporları, jimnastik ve futbol hem çocuğun toplulukla birlikte hareket etme yetilerini arttırır hem yeni sosyalleşme imkanı sunar hem de sağlıklı kalmasına yardımcı olur.

On yaşından sonra çocuklar daha organize ve karmaşık spor faaliyetlerine katılabilir. Takım sporlarını yarışmacı düzeyde yapabilir. Basketbol, futbol, voleybol sık katılım sağlanan spor aktiviteleridir.

Çocuklar Spor Yapmaya Başladıklarında Ne Sıklık veya Yoğunlukla Devam Etmelidir?

Spora katılım yoğunluğu da dikkat edilmesi gereken önemli faktörlerden biridir. Özellikle 12 yaş öncesi tek bir spor aktivitesine haftada üç günden fazla veya dört saatten fazla katılım önerilmez. Bu yaşlarda spor katılımından en fazla fayda arada dinlenme günlerinin olduğu, yapabilirlik sınırlarının zorlanmadığı, ara günlerde farklı spor veya eğlence aktivitelerinin olduğu programlarla sağlanabilir. Daha yoğun, tek sporun yapıldığı durumlarda erken spor özelleşmesinden söz edilir ve çocukluk çağında erken bıkkınlık ve sporu bırakma, spor sakatlıkları gibi istenmeyen durumların en önde gelen sebebidir.

Çocuklar Belirlenen Spor Aktivitelerine Neden Katılmak İstemez?

Aileler çoğu zaman kendi istedikleri aktiviteleri belirleyerek çocuğun katılımını ister. Ancak herhangi bir aktivitede başarılı olabilmenin önemli şartlarında biri çocuğun buraya katılmak istemesidir. Bu nedenle aktivitenin çocuk için eğlenceli olması gerekir. Aile, koç veya okul baskısı ile zorlanan çocuk bir süre başarılı gibi görünse de isteyerek devam etmeme sonucu başarı zaman içinde azalacak ve hiç kimse amacına ulaşamayacaktır. Diğer bir önemli durumda çocuğun fiziksel özelliklerinin yapılacak aktivite ile uyumlu olmasıdır. İskelet sistemindeki hafif gibi görünen şekil farklılıkları, kaslarda belirgin olmayan dengesizlikler aktivite yoğunluğu arttığında zorlanmalara, yeteri kadar başaramamaya, fazla kullanma ile ilgili çocuklara özel iskelet sistemi rahatsızlıklarına ve daha kötüsü spor sakatlıklarına neden olabilir. Bu durumların bir bölümü uygun kas eğitimi, basit destekler kullanılması, sporda varsa pozisyon değişiklikleri ile çözülebilir. Bir bölümünde ise yapılan sporun değiştirilmesi veya farklılıkların daha ileri tetkik ve tedavileri gerekebilir.

Çocuğuma En Uygun Spor Aktivitesinin Hangisi Olduğuna Nasıl Karar Verebilirim?

Çocuğunuzun ne zaman ve hangi spora başlamasının uygun olacağı konusunda yeteri kadar bilgi sahibi hissetmediğinizde çocuk ortopedisi tecrübesi (pediatrik ortopedi) olan bir uzmana danışmak muhtemel olumsuzlukların önünün alınması için iyi bir yöntem olacaktır. Sağlıklı olmak için başlanan spor aktivitelerinin fiziksel ve ruhsal sağlığı bozmadan uzun süreler devam ettirilebilmesi çocuk, aile, koçlar, okul ve öğretmenler ile gerektiğinde bir hekimin iyi bir takım gibi birlikte hareket edebilmesi ile mümkün olacaktır.