http://cocukortopediankara.com/wp-content/uploads/2017/11/1-6.jpg

Çocuklarda Diz Ağrısının Sık Görülen Nedenleri

Çocuklarda diz ağrısı sık görülen bir şikayettir ve birçok nedeni olabilir. Ağrı dizi ilgilendiren durumlardan kaynaklanabileceği gibi zaman zaman Perthes hastalığı ve femur üst uç epifiz kayması gibi kalça patolojilerinin yaygın olarak diz ağrısı şeklinde ortaya çıkabileceğinin farkında olmak önemlidir. Bu, tanıda tehlikeli bir gecikmelerin önüne geçmek için gereklidir. Bir çocukta diz ağrısının nedenini teşhis etmek de zor olabilir, çünkü semptomlar hafif veya önemsizmiş gibi algılanabilir ve özellikle küçük çocuklar genellikle ağrılarını tarif etmekte zorlanırlar.

Sık görülen ve önemli olabilecek diz ağrısı nedenleri şu başlıklar altında sıralanabilir:

 

Enfeksiyon

Herhangi bir eklem ağrısında olduğu gibi, ilk olarak enfeksiyonu dışlamak önemlidir. Çocukta kısa bir ateş, diz ağrısı, topallama veya yürüyememe, belki şişlik (efüzyon) öyküsü olabilir ve sistemik olarak hasta hisssedebilir. Eklem kıkırdağının hızlı ve geri dönüşümsüz yıkımına neden olabileceği için hızlı tanı ve doğru tedavi hayati önem taşır. Eklemin içinde gelişen enfeksiyon septik artrit, kemikteki enfeksiyon osteomiyelit olarak isimlendirilir.

Tümörler

Diz çevresindeki tümörler genellikle iyi huyludur ve bu durumda ağrı, belki de biraz kas kaybı ve hassasiyet dışında klinik olarak çok az semptom olabilir. Geceleri ortaya çıkan ve aspirin ile giderilebilen tekrarlayan ağrı, osteoid osteomanın klasik öyküsüdür, ancak gece ağrısı ve istirahat ağrısı, neoplastik bir lezyonun da işareti olabilir. Osteosarkom gibi kötü huylu tümörler, nadir de olsa, diz eklemi çevresinde meydana gelme eğilimine sahiptir. Genellikle kısa sürede kötüleşen ağrı, istirahat ağrısı, kemik yıkımı ve yumuşak doku reaksiyonu şişlik ile birlikte kötü huylu bir büyüme ile ilişkili olabilirler. Yine kalça çevresindeki tümörler diz ağrısı ile kendini gösterebilir.

Diz içi ve çevresi yaralanmalar

Çocuklarda spor yaralanmaları, daha genç yaşta meydana gelen agresif ve rekabetçi sporlara katılımla giderek daha yaygın hale gelmektedir. Bir yaralanmayı takiben ani şişlik, eklem kapsülü içindeki bir kırık veya ön çapraz bağ gibi eklem içi bir bağ yırtılmasının neden olduğu kanamayı düşündürür. Yaralanmayı takiben efüzyonun gecikmiş başlangıcı (iki saatten fazla bir süre sonra) menisküs yırtığını daha çok düşündürür. Eklem iç ve dış yan bağları kemiğe yapışma yerlerinden küçük parçalar kopararak veya bağın kendi yapısı içinden yırtılarak diz ağrısı oluşturabilir. İyi bir muayene hangi yapılarda yaralanma olduğunu ortaya koyabilir. Tedavi planı için manyetik rezonans gibi görüntüleme yöntemlerinden faydalanmak gerekebilir.

Diz çevresi tendonlarda kötü kullanım bozuklukları

Genel olarak tendinit şeklinde isimlendirilen aşırı yüklenme veya uzun süreli fazla kullanım sonucu oluşan tendon rahatsızlıları çocuklarda diz ağrısı nedeni olabilir. Atlamalı spor yapanlarda veya çok hareketli çocuklarda özellikle boy uzama dönemleri ile kilo alımlarının hızlandığı dönemlerde patella üst veya alt ucunda tendon yapışma bölgelerinde aktivite ile başlayan ve oturup kalkma ile şiddetlenen ağrı oluşabilir. Benzer şelikde pataller tendonun kendisi kalınlaşarak ağrılı hale gelebilir. Diz dış yan tarafında fibula başına yapışma yerinde biseps tendon sorunları ağrı kaynağı olabilir. Ayrıntılı fizik muayene tanı için genellikle yeterlidir. Ultrasonografi ve şiddetli şikayeti olanlarda ilk tedavilere cevap alınamadığında hem tanı hem iyileşmenin izleminde manyetik rezonans kulllanılabilir.

Reaktif artrit ve inflamatuar artrit

Yetişkinlerde olduğu gibi, çocuklarda da viral enfeksiyonların ardından reaktif artrit ortaya çıkabilir. Ayırıcı tanı septik artrit ve inflamatuar artrittir. Genellikle önceki bir viral enfeksiyonun açık bir öyküsü vardır. İnflamatuar artrit genellikle akut ağrıdan daha çok topallama ile birlikte olan kronik bir tabloya sahiptir. Rahatsızlık karakteristik olarak sabah tutukluğu veya uzun süreli hareketsizlikten sonra sertlik olarak hissedilir. Çocuklar genellikle günün ilerleyen saatlerinde yorucu aktivitelerde bulunabilirler. Sıcak ortam semptomları iyileştirir. Tek eklemde olabileceği gibi aynı veya farklı zamanlarda birden fazla eklem de tutulabilir. Muayene sıklıkla suprapatellar kesede kas kaybı ve muhtemelen bir efüzyon ile sinovyal kalınlaşmayı ortaya çıkarır.

Ön diz ağrısı ve patello-femoral uyumsuzluk

Ön diz ağrısı çok yaygındır ve patello-femoral semptomlar spektrumunun en hafif ucundadır, en şiddetlisi patellar subluksasyon ve çıkıktır. Ön diz ağrısı, patella çevresinde ve altında hissedilen, uzun süre oturduktan sonra (sinema dizi olarak da bilinir) ve merdiven çıkarken daha kötü olan ağrıyı tanımlar. Ergen kızlarda ve spor yapanlarda sık görülür. Spektrumun diğer ucunda tekrarlayan çıkık ve subluksasyon bulunur. Bu hastalar sıklıkla altta yatan yumuşak doku veya kemik anormallikleri olduğu için dikkatli muayene ve tetkikleri gerektirir.

 

Osgood-Schlatter hastalığı

Osgood Schlatter hastalığı, ergenlerde kemikleşme sırasında meydana gelen proksimal tibial apofizin oluşumu ve büyümesinin bir bozukluğudur. Hastalar egzersizle ortaya çıkan tibial tüberkül merkezli diz önü ağrısı ile başvururlar ve bu noktada fokal hassasiyet ve şişlik en sık şikayettir. Dinlenme ile rahatlar. Dinlenmeye rağmen geçmeyen uzun süreli ağrı ilerlemiş hastalığın belirtisi olabilir ve muayene ek olarak görüntüleme yöntemleriyle değerlendirme gerekir.

Osteokondrit dissekans

Bu durum, en sık medial femoral kondilin lateral kısmını etkileyen subkondral kemiğin bir bölgesinin nekrozundan kaynaklanır. Üstteki kıkırdak destekleyici yapısını kaybettiğinde, parça serbest bir cisim olarak eklem içine yer değiştirebilir. Tekrarlayan mikro travmaların önemli bir başlatıcı faktör olduğu düşünülmektedir. Semptomlar kroniktir, genellikle başlangıçta hafiftir ve aktiviteye bağlı ağrı, dinlenme sonrası sertlik, takılma veya boşluk hissini içerir. Şikayetlerin yoğunluğu ve belirlenen evreye göre tedavi düzenlenir.

Çocukluk çağındaki diz ağrılarının tüm nedenleri bu sıralananlar olmamakla birlikte önemli bir çoğunluğu burada okunanlardan biridir. En iyi tanı iyi bir öykü alınmasını takiben yapılan ayrıntılı muayene ile konulabilir.

Sağlıkla ve bilgiyle kalın.

Prof. Dr. Bülent Dağlar

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir